17 Ekim 2025 Cuma

Aylin Özsavaş Neden TÜRSAB'a Aday-Yılmaz Parlar

   ANASAYFA    EKONOMİ    TURİZM    SAĞLIK    GÜNCEL    SİYASET    BİLİŞİM   MÜZİK    MODA    ENERJİ    DÜNYA    MAGAZİN    KİTAP    SİNEMA     GIDA     SPOR    EMLAK    OTOMOTİV     KÜLTÜR SANAT 

Liderliğin Yeniden Tanımı İçin, Aylin Özsavaş

TÜRSAB'ın Geleceği İçin, Aylin Özsavaş

Özel Röportaj;

15 Ekim 2025 Çarşamba akşamıTaksim Hill Hotel’de,  TÜRSAB Başkan Adayı Aylin Özsavaş sektör temsilcileriyle bir araya geldiği.Toplantı sonrası TÜRSAB Başkan Adayı Aylin Özsavaş ile yaptığımız özel kısa söyleşide özetle; 

“Türkiye turizminin dönüm noktalarından birindeyiz. Sektörümüzün geleceğini şekillendirecek, onu daha ileriye, daha güçlü ve daha adil bir noktaya taşıyacak bir tercihle karşı karşıyayız.

Bu tercih, sadece bir Başkan seçimi değil; aynı zamanda bir vizyon, bir değişim ve bir yeniden doğuş seçimi olacak” diyen Aylin Özsavaş Neden TÜRSAB'a Bir Kadın Başkan?

Farklı Bakış Açısı, Dengeleyici Liderlik

 Turizm, doğası gereği sıcak, şefkatli, kucaklayıcı ve ince detaylara önem veren bir sektördür. Bu özellikler, kadın liderlerin doğuştan getirdiği ve yönetim tarzlarına yansıttığı güçlü yönlerle birebir örtüşmektedir.

Bir kadın başkan, sektöre daha dengeli, daha kapsayıcı ve daha analitik bir bakış açısı getirecektir.

Sorunlara çözüm üretirken farklı perspektifleri bir araya getirebilen, empati kurabilen ve uzlaşmacı bir dil kurabilen bir liderlik, TÜRSAB'ı daha da güçlendirecektir.

Detaylara Hakimiyet ve Öngörü

Kadın liderler, genellikle karmaşık sorunları çözmede gösterdikleri detaycı ve öngörülü yaklaşımlarla öne çıkarlar.

Kriz anlarında soğukkanlılığını koruyan, riskleri daha iyi yöneten ve olası senaryoları önceden hesap eden bir vizyon, turizm gibi dinamik bir sektör için hayati önem taşımaktadır. Aylin Hanım'ın kariyer geçmişi ve duruşu, bu özelliklerin somut bir kanıtıdır.

Değişimin ve Çağdaşlığın Sembolü

TÜRSAB'ın tarihinde ilk kez bir kadın Başkanın seçilmesi, sadece sektör için değil, tüm Türkiye için güçlü bir mesaj olacaktır.

Bu, TÜRSAB'ın değişen dünyaya ayak uyduran, modern, yenilikçi ve eşitlikçi bir yapıya kavuştuğunun en net göstergesidir.

Türkiye turizminin uluslararası arenadaki imajını güçlendirecek, marka değerimizi artıracak tarihi bir adımdır.

Dünyadaki Başarı Hikayeleri

Dünyanın dört bir yanında, turizm dahil birçok sektör, kadın liderlerin getirdiği taze kan ve yenilikçi yönetim anlayışıyla büyük sıçramalar kaydetmiştir. Kadınların liderliğindeki kuruluşların daha yüksek performans, daha güçlü takım çalışması ve daha sürdürülebilir başarılar elde ettiği artık bir sır değil. TÜRSAB'ın da bu global başarı hikayelerinden ders çıkarma zamanı gelmiştir.

Peki, Aylin Özsavaş  Başkan Olursa Ne Olur?

Yeni Bir Kulvar Açılır

TÜRSAB, sadece mevcut sorunları çözen değil, sektörü yeni hedeflere, yeni pazarlara ve yeni "kulvarlara" taşıyan dinamik bir yapıya kavuşur. Statik yönetim anlayışı yerine, sürekli gelişimi ve büyümeyi hedefleyen proaktif bir liderlik hâkim olur.

Güçlü Bir Söz Sahibi Olunur

Aylin Başkan, duruşu, bilgisi ve iletişim gücüyle TÜRSAB'ı hem ulusal hem de uluslararası platformlarda en etkili şekilde temsil eder. Sektörümüzün sorunlarına daha duyarlı, çözüm odaklı ve kararlı bir "söz sahibi" ortaya çıkar.

Adil Paylaşım Ve Duyarlı Yaklaşım Öncelik Olur

Sektördeki tüm paydaşların, büyük-küçük tüm acentelerin, çalışanların hakları ve menfaatleri daha adil bir şekilde gözetilir. Daha şeffaf, daha katılımcı bir yönetim anlayışıyla TÜRSAB, gerçek anlamda "sektörün çatı kuruluşu" kimliğine kavuşur.

Kadının Gücü Sektöre Yayılır

Aylin Başkan'ın liderliği, turizm sektöründeki tüm kadınlar için bir ilham kaynağı olur. Kadın istihdamı ve kadın girişimciliği teşvik edilir, sektördeki kadın profesyonellerin önü açılır ve turizm, cinsiyet eşitliğinin lideri haline gelir.

Birlikte Büyüme Kültürü Yerleşir

Kutuplaşmalar son bulur, diyalog ve iş birliği öne çıkar. TÜRSAB, tüm üyelerinin kendini değerli ve temsil edilmiş hissettiği, "biz" bilincinin hâkim olduğu güçlü bir aileye dönüşür.

Değişim İçin, Aylin Özsavaş

Son olarak mesajını sorduğumda;

“Kıymetli TÜRSAB üyeleri,

Artık değişim vakti. Sektörümüzün sesinin daha gür, daha güçlü ve daha nezih çıkması vakti. Gelecek nesillere daha yaşanabilir, daha adil ve daha kazançlı bir turizm sektörü bırakma vakti.

Gelin, tarihi birlikte yazalım. Gelin, TÜRSAB'ın ilk kadın başkanını birlikte seçerek, Türk turizmine yeni, aydınlık ve gurur dolu bir sayfa aralayalım.” Dedi ve Gülümseyerek; “Liderliğin Yeniden Tanımı İçin, Aylin Özsavaş, TÜRSAB'ın Geleceği İçin, Aylin Özsavaş” sözleri oluyor.

yilmazparlar@yahoo.com

26 Eylül 2025 Cuma

ÖKHD Türk Dünyasının Gururu-Yılmaz Parlar

   ANASAYFA    EKONOMİ    TURİZM    SAĞLIK    GÜNCEL    SİYASET    BİLİŞİM   MÜZİK    MODA    ENERJİ    DÜNYA    MAGAZİN    KİTAP    SİNEMA     GIDA     SPOR    EMLAK    OTOMOTİV     KÜLTÜR SANAT 

Özbek Kadın Hakları Derneğinden Işıltılı Gece

ÖKHD 4. Yılını Görkemli Bir Törenle Taçlandırdı

Yalnızca bir resepsiyon değil, Türk dünyasının kadınlarının cesareti, azmi ve gönül gücüyle yazılmış unutulmaz bir başarı öyküsüdür.

Bu gece; kadınların birliği, toplumların geleceği ve insanlığın onuru adına tarihe değil, destanlara geçecek nitelikteydi.

Azade (Ozoda) İslamova ve Jamila Shermuhamedova'dan Türk Kadınının Çelikten İradesi ve Yüreklerdeki Tomris Ruhu, Geceye damga vurdu.

Başkanlığını, 2025 yılı Altın İnsan Ödülü’ne layık görülen, kadın haklarının yılmaz savunucusu, Türk dünyasında “Tomris Hatun” unvanıyla anılan Azade (Ozoda) İslamova’nın yaptığı Özbek Kadın Hakları Derneği (ÖKHD), 4. yılını İstanbul’un en görkemli mekânlarından Beylerbeyi Uçar Garden Bosphorus’ta unutulmaz bir resepsiyonla kutladı.

Geceye katılanlar; bir yandan Boğaz’ın muhteşem manzarasına, diğer yandan da sanatın ve kültürün en seçkin örneklerine tanıklık etti.

Bu büyüleyici gece; yalnızca bir kutlama değil, kadın dayanışmasının, kültürel zenginliğin ve vatan sevgisinin görkemli bir şöleni olarak kayıtlara geçti.

Coşkulu konuşmalarıa sahne olan gecede, Türk dünyasının renkleri Boğaz'ın incisi Beylerbeyi'nde birleşti. Vatan Onuru nişanları sahiplerini buldu, geceye damga vuran mesaj ise netti: "Biz birlikteyiz, birlikte güçlüyüz!"

Müzik, Sanat ve Gönüllere Dokunan Sözler

Konuklar, Duo Grup İkili’nin zarif müzik dinletisiyle karşılandı. Sunuculuğu Av. Dilnoza Tashkhodjaeva ve şair-yazar-ses sanatçısı Kasım Alper Özdemir üstlenidi.

Azade (Ozoda) İslamova, Kadınların Umut Işığı

Açılış konuşmasını yapan Başkan Azade İslamova, duygu dolu ve güçlü mesajların içerdiği konuşmaya imza attı. Mana yüklü konuşması mekanda yankı uyandırdı;

"Bir Kadının Yaşadığı Hayat Sınavından Doğan Bir Hareket"

İslamova, “Bugün gördük ki Türk kadını asla yalnız değildir. Dayanışmanın, inancın, vatanseverliğin ne demek olduğunu hep birlikte bir kez daha gördük. Dayanışma, inanç ve fedakârlıkla yürüdüğümüz bu yol; binlerce kadına umut ışığı oldu. Dokuz binden fazla kadına ulaştık ve her birine hayatlarında yeniden başlama cesareti verdik.

ÖKHD'nin kuruluş felsefesini, "Bir kadının yaşadığı hayat sınavından alınarak doğmuş, inanç ve vicdan temelinde bir sivil toplum hareketidir" sözleriyle özetleyen İslamova, Biz yalnızca bir dernek değil; kalpten inanan insanların, gönül birliğiyle kurduğu bir umut hareketiyiz

“Birlikte umut oluruz, birlikte değişim yaratırız, birlikte iyileşiriz.”

Bu sözler, dakikalarca süren coşkulu alkışlarla karşılandı.

Özbekistan Milletvekili Jamila Shermuhamedova ise yaptığı samimi ve coşkulu konuşmada, Türk dünyasının birliğine vurgu yaptı.

Jamila Shermuhamedova, Türk Dünyasının “Millet Annesi”

Gecenin bir diğer zirve noktası, Özbekistan milletvekili, akademisyen ve toplum önderi Prof. Dr. Jamila Shermuhamedova’nın konuşmasıydı. Türk dünyasının kültürel birliğini, kadınların dayanışmasını ve Atatürk ile Erdoğan’a duyduğu sevgiyi içten ifadelerle dile getiren Shermuamedova, mekanda duygusal anlar yaşattı.

Uzun yıllardır kadın ve çocuklara yönelik çalışmalarıyla tanınan Shermuhamedova; “Cumhuriyet Bilge Kadınlar Hareketi” üyesi olarak ve Özbek Kadın Hakları Derneği’nin onurlu üyesi sıfatıyla “Millet Annesi” unvanına layık görülmüş, bu özel gecede ise “Vatan İftiharı” ödülüyle taçlandırıldı.

Defileler, Ritüeller ve Vatan Onuru Nişanları

Gece, yalnızca konuşmalarla değil, Türk dünyasının kültürel zenginliklerini yansıtan defileler, halk oyunları ve geleneksel ritüeller ile görsel bir şölene dönüştü.

Türk Dünyasının millî kıyafetlerinin zarif defilesi ve “Özbek Gelin Selam Merasimi” katılımcılara adeta zamanda bir yolculuk yaşattı.

Ayrıca, toplum için özveriyle çalışan isimlere “Vatan Onuru Nişanları” takdim edildi. Bu ödüller, yalnızca bireylere değil, birliğe ve fedakârlığa verilen değerin nişanesi oldu.

Onurlandırılan İsimler, Fedakârlığın Simgeleri

Yılmaz Parlar-Gazeteci Kitle iletişim alanında yürüttüğü etkin çalışmaları, “Vatan İftiharı” ödülü.

Monik İpekel – İnsanlık ve şefkatin timsali olarak “Vatan İftiharı” ödülü.

Barno Yuldashbekova – Dört yıl boyunca gönüllü hizmetleriyle kadınlara ve kız çocuklarına umut olduğu için onurlandırıldı.

Derneğin Yükselen Misyonu

Özbek Kadın Hakları Derneği, yalnızca bir sivil toplum kuruluşu değil; gönüllülük, vicdan ve inanç temelleri üzerinde yükselen bir umut hareketidir.

Az sayıda gönüllüyle başlayan yolculuk, bugün binlerce kadının ve çocuğun hayatına dokunan büyük bir aileye dönüşmüştür.

Dernek, yalnızca Özbekistan ve Türkiye’de değil, Türk dünyasının dört bir yanında gönül köprüleri kurmayı, kadının sesi olmayı ve gelecek nesillere umut bırakmayı hedeflemektedir.

Türk dünyasının kadınları, Tomris Hatun'un mirasını omuzlarında taşıyarak, sadece kendi hakları için değil, tüm bir coğrafyanın geleceği için mücadele ediyor. ÖKHD, bu uğurda atılmış en anlamlı adımlardan biridir.

Sadece bir yıl dönümü kutlaması değil, Türk kadınının asil ruhunun, diriliğinin ve yükselişinin bir manifestosuydu. İzleyen herkes, tarihe tanıklık etmenin derin heyecanını yaşadı.

Dans eğlence muhteşem gece. 4. yıl pastası kesildi.

Kadınların umudu, Türk dünyasının kardeşliği ve insanlığın onuru için yazılmış altın harflerle bir başarı hikâyesidir.

Azade İslamova ve Jamila Shermuhamedova gibi öncü kadınlar, bizlere yalnızca örnek değil, yol gösterici bir ışık oldular.

İşte bu ışık, geleceğin daha adil, daha güçlü ve daha umutlu bir dünyasına giden yolun meşalesidir.

yilmazparlar@yahoo.com

20 Eylül 2025 Cumartesi

2025 Interfresh Eurasia Fuar Açılış-Yılmaz Parlar

 ANASAYFA    EKONOMİ    TURİZM    SAĞLIK    GÜNCEL    SİYASET    BİLİŞİM   MÜZİK    MODA    ENERJİ    DÜNYA    MAGAZİN    KİTAP    SİNEMA     GIDA     SPOR    EMLAK    OTOMOTİV     KÜLTÜR SANAT 

Türkiye’nin İhracat Vizyonuna İzmir’den Güçlü Bir Katkı

Tarım ve Gıdanın Kalbi İzmir’de Attı

 Türkiye’nin ihracat vizyonuna yön veren Türkiye’nin tarımsal gücünü dünyaya taşıyan ve her yıl sektörüne 200–250 milyon dolar katkı sağlayan Interfresh Eurasia 2025, İzmir’de görkemli bir açılışla, bu yıl altıncı kez kapılarını açtı.

İzmir’in ev sahipliğinde düzenlenen fuar, yalnızca bir ticaret buluşması değil, aynı zamanda tarım ve gıda sektörünün geleceğini şekillendiren uluslararası bir platform olarak öne çıktı.

Katılımcıların yoğun ilgisi, yabancı alım heyetlerinin yüksek sayısı ve fuarın profesyonel organizasyonuyla Interfresh Eurasia, yine beklentileri fazlasıyla karşıladı. Bu tablo, Türkiye’nin ihracat vizyonu açısından fuarın ne kadar kritik bir rol üstlendiğini bir kez daha ortaya koydu.

Kusursuz organizasyon, konaklama ve ulaşım hizmetlerindeki yüksek standart, fuarı adeta bir dünya markası haline getirdi. Katılımcılar yalnızca yeni iş birlikleri kurmakla kalmadı; gala gecesinde hem yorgunluklarını attı hem de unutulmaz bir sosyal buluşmaya imza attı.

Eski Ege Tv spikerlerinden Ayşegül Koç’un Sunuculuğu üstlendiği 18-20 Eylül 2025 tarihleri arasında İzmir Fuar Merkezinde gerçekleşen Interfresh Eurasia 2025 fuarda ki; Açılış konuşmaları birbirinden değerli olarak birikimli mesajlar verdi

Bay Fuar Murat Özer

Fuara imzasını atan isim, hiç kuşkusuz AntExpo A.Ş. Genel Müdürü Murat Özer oldu. Katılımcılar arasında “Bay Fuar” olarak anılan Özer, titiz organizasyonuyla yine farkını ortaya koydu.

Murat Özer’den Stratejik Mesajlar

Organizasyonu gerçekleştiren AntExpo A.Ş. Genel Müdürü Murat Özer, yaşanan küresel zorluklara rağmen fuara yoğun katılım sağlandığını belirtti:

“Sektörün zirai don olaylarıyla sarsıldığı, ihracatçıların maliyet baskısı altında olduğu bir dönemdeyiz. Buna rağmen 70’in üzerinde ülkeden, aralarında zincir market temsilcilerinin de bulunduğu 1050 kişilik alım heyetini ağırlıyoruz. Katılım sayımız %10, yabancı alım heyeti sayımız %20 arttı. Amacımız, Türkiye ihracatına daha güçlü katkılar sunmak” dedi.

Özer, fuarın 2026’da da aynı tarihlerde İzmir’de devam edeceğini açıkladı.

Uluslararası Katılımın Güçlü Vurgusu

İzmir’in her zaman bir deniz şehri olarak KKTC’ye benzer özellikleri vardır

İnterfresh Eurasia Fuarı’nın Partner Ülkesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Interfresh Eurasia Fuarı’nın açılışına gönderdiği video mesajı gönderdi;

 “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin narenciye ürünleri ve diğer tarım ürünlerinin pazarlanmasını önemsiyorum. Anavatan Türkiye’de çeşitli sektörlerin büyümesinde ve tanıtımında, dünyayla bağlantılarının güçlenmesinde böylesi önemli organizasyonlar, KKTC’nin de bir bakıma tanıtılması ve uluslararası bağlantılar kurması bakımından fevkalade önemli olduğunu sizlerle paylaşırken Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine her zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine sahip çıktıkları, KKTC’nin içinde bulunduğu koşullarda bizlerinde dünya pazarlarına açılabilmesi için yaptığınız katkıları önemsediğimi bir kez daha belirtip hepinize yürekten teşekkür etmek istiyorum.

İzmir’in her zaman bir deniz şehri olarak KKTC’ye benzer özellikleri vardır. Dolayısıyla İzmirle bağlantılarımızı artırmak istiyoruz. Gerek Ercan Havalimanı gerekse diğer yollarla İzmirle bağlarımızın artması ticaret, kültür, sanat her türlü faaliyetlerle aramızdaki münabetlerin artması önemli. Ama böylesi önemli bir fuarda KKTC’nin kurum ve kuruluşlarının yer alması fevkalade önemli ve kıymetlidir. KKTC Ekonomi Bakanımız Olgun Amcaoğlu, Kıbrıs Türk Ticaret Odası ve Kıbrıs Türk Sanayi Odası gibi kuruluşlarımızın, bizleri orada farklı sektörlerde temsil eden iş insanlarının çabalarını kutluyorum.”

Rakamlarla Büyük Başarı

Fuara bu yıl 70’in üzerinde ülkeden 1050 kişilik alım heyeti katıldı. Açılışta konuşan İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Türkiye’nin küresel ticaretten aldığı payın %1,07’ye yükseldiğini, tarım ürünleri ihracatında ise dünya genelinde %1,5’lik paya ulaştığını açıkladı.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Türkiye’nin yıllık 61 milyon ton yaş meyve sebze üretimi gerçekleştirdiğini ve ihracatının 6 milyar doları aştığını vurguladı. “Yaşanan doğal afetlere ve maliyet artışlarına rağmen Ege Bölgesi olarak ihracat rakamlarımızı koruyoruz” dedi.

Ege’nin Katkısı ve İhracatın Gücü

Uçak konuşmasında şunları ekledi:
“Çiftçilerimiz alın teriyle üretiyor, ihracatçımız büyük emeklerle dünya pazarına taşıyor. Böylece ülkemize yılda 6 milyar dolardan fazla döviz kazandırılıyor. Sadece Ege Bölgesi, ürünleri ve modern tesisleriyle 1,3 milyar dolar katkı sağlıyor. Hep birlikte Türk tarımını kalkındırmak için çalışıyoruz.”

Ege Bölgesi’nin 2024 ihracatının 43 milyar doları aştığını vurgulayan Uçak, İzmir’in mermer ve gelinlik fuarları gibi marka olmuş fuarlarına tarım alanında yeni bir yıldız eklediklerini söyledi.

Türkiye’nin Dayanıklı Ekonomisi

Kılıçkaya konuşmasında, küresel krizlere rağmen Türkiye’nin dimdik ayakta olduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı:

Türkiye ekonomisi 20 çeyrektir kesintisiz büyüyor. 2025’in ikinci çeyreğinde büyüme %4,8’e ulaştı. 2024 ihracatı 261,8 milyar dolara yükseldi. 2025’in ilk 8 ayında ihracat, %4,3 artışla 178 milyar dolar oldu.Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2002’de 3,7 milyar dolarken 2024’te 32,6 milyar dolara çıktı.

“Türkiye güvenilir ve sürdürülebilir bir gıda tedarikçisi olarak dünyada öne çıkıyor. Bu sağlam temel, 21. yüzyılın başarı hikâyesini yazmamızı sağlıyor” dedi.

Siyasetten Destek Mesajları

AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Ege’den çıkan ürünlerin dünya sofralarına yolculuğunu anlattı. Kiraz ihracatının 55 milyon dolara ulaştığını, turşu ihracatının ise 320 milyon dolarla zirvede olduğunu belirtti. Ayrıca tarıma dayalı organize sanayi bölgelerinin Türk tarımını geleceğe taşıyacağını vurguladı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise fuarı, Ege’nin yükselen yıldızı olarak tanımladı: “İzmir, uluslararası ticarette büyük rakamlarla öne çıkan bir şehir. Interfresh Eurasia, gıda ve tarım sektörünün ayakta kalmasına katkı sağlayan çok değerli bir fuar. Bu yıl 70’in üzerinde ülkenin alım heyetiyle geldiğini görmek bizleri gururlandırdı.”

KKTC Ekonomi Bakanı Olgun Amcaoğlu

Partner ülke KKTC’nin Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, “Yüreğimiz Türkiye için çarpıyor” diyerek fuarın iki ülke arasındaki bağları güçlendirdiğini söyledi

Irak Bakanı Maruf’tan Tarihi Mesajlar

Fuarın açılışında en dikkat çeken konuşmayı ise Irak Kürdistan Bölgesi Bakanı Aydın Maruf yaptı. Maruf’un sözleri salonda uzun süre alkış aldı:

“Her şeyden önce, bu anlamlı fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye Cumhuriyeti bizim için hiçbir zaman sadece bir komşu olmamıştır; adeta vatanımızın bir parçası gibidir. Ticaret, kültür, eğitim ve insani bağlarımız her geçen gün güçleniyor. Türkiye güçlü olduğunda, yalnızca kendi halkı değil; Irak, Ortadoğu ve tüm bölge güçleniyor. Bu fuar, ilişkilerimizin ne denli sağlam olduğunun en büyük göstergesidir. Bugün burada üreticiden ihracatçıya kadar herkes, kardeşlik bağlarımızı daha da pekiştiriyor. Eminim ki Interfresh Eurasia, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda barış ve refah adına da önemli bir kapı açacaktır.”

Maruf’un bu samimi ve stratejik mesajları, fuarın yalnızca ticari değil, diplomatik boyutunu da öne çıkardı.

Fuar Değil, Bir Ekosistem

Interfresh Eurasia 2025, bir fuardan çok daha fazlası olduğunu kanıtladı. Tarım üreticilerinden ihracatçılara, kadın kooperatiflerinden uluslararası alım heyetlerine kadar geniş bir kesimi buluşturan etkinlik, Türkiye’nin tarım ve gıda sektöründe küresel ölçekteki iddiasını güçlendirdi.

Bu yılki başarı, İzmir’in “fuarlar kenti” unvanını daha da pekiştirirken; Interfresh Eurasia’nın gelecekte yalnızca ticaret değil, diplomasi ve kültürel iş birliklerinde de rol üstleneceğinin göstergesi oldu.

Gala ile Sosyal Buluşma

Fuarın iş dünyasına katkıları kadar sosyal yönü de büyük ilgi gördü. Düzenlenen gala gecesinde katılımcılar günün yorgunluğunu attı hem de yeni iş bağlantılarını sosyal atmosferde pekiştirdi.

İzmir’den Dünyaya

Interfresh Eurasia 2025, yalnızca bir fuar değil; Türkiye’nin tarım ve gıda ihracatında vizyonunu ortaya koyan uluslararası bir platform oldu. İzmir’in fuarlar kenti kimliği, bu organizasyonla bir kez daha tescillendi.

İzmir Konak Çankaya'da bulunan, 80 odalı 160 yatak kapasiteli yüzme havuzu spa center fitness centeri olan Konakladığımız 4 yıldızlı İzmir Ontur Otelde, misafirperver, güleryüzlü On büro müdürü Yetkin Başkurt, rezervasyon sorumlusu Tuğba Atıcı ve shift leader Fatma Kahraman tarafından kusursuz turizm hizmetleriyle karşılandık. İzmir’in yalnızca fuar değil, aynı zamanda turizmde de fark yaratan yüzünü görmek, Interfresh Eurasia’nın ne denli çok yönlü bir değer olduğunu bir kez daha kanıtladı.

yilmazparlar@yahoo.com

10 Eylül 2025 Çarşamba

Ümit Özdağ, Hakaret Davasında Net Mesajlar-Yılmaz Parlar

     ANASAYFA    EKONOMİ    TURİZM    SAĞLIK    GÜNCEL    SİYASET    BİLİŞİM   MÜZİK    MODA    ENERJİ    DÜNYA    MAGAZİN    KİTAP    SİNEMA     GIDA     SPOR    EMLAK    OTOMOTİV     KÜLTÜR SANAT 

Zafer Partisi Lideri Özdağ, Hakaret Davasında Sakin ve Net Mesajlar Verdi

Bilim İnsanı Tavrı, Özdağ’ın Sükûneti Mahkemeye Damga Vurdu

Ümit Özdağ’dan Nezaket ve Kararlılık Mesajı

Bir bilim insanının vakarını, bir liderin sorumluluğunu ve bir dava adamının sabrını aynı anda gözlemledim. Bu, sadece bir mahkeme günü değil; Türk demokrasisinin vicdanına düşen sarsıcı bir kayıttı.

Demokraside Eleştiri Yasak Olamaz

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ hakkında, “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması 10 Eylül 2025 Salı günü Çağlayan Adliyesi 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Küçük salonda avukatların yanı sıra basın mensubu olarak tek başına izleyen bir gazeteci olarak şunu söylemeliyim; Özdağ’ın sakin, güven veren ve berrak konuşması, suçlamaların gerçeklikle bağdaşmadığını gözler önüne serdi.

Zafer Partisi Lideri Özdağ, Hakaret Davasında Huzurlu ve Kararlıydı

Bir profesörün hakaret etmesi düşünülemez. Özdağ’ın açıklamaları, aslında sadece Cumhurbaşkanına değil, herhangi bir siyasetçiye yönelik eleştirinin bile siyasetin doğal parçası olması gerektiğini ortaya koyuyordu.

Mahkeme Sonunda Nezaket Dersi

Duruşma bitiminde Özdağ’ın karşı tarafın avukatıyla tokalaşması, salona damga vurdu. Bu davranış, hukukun gerilimli atmosferinde bir bilim insanının nezaketini ve bir siyasetçinin hoşgörüsünü simgeledi.

Eleştirinin sertliğine rağmen insani değerlerin ayakta kalabileceğini göstermesi bakımından unutulmaz bir an oldu.

“Hukuk Sistemi Ağır Baskı Altında”

Duruşma sonrası yaptığı açıklamada Özdağ, süreci “düşman ceza hukuku” uygulaması olarak değerlendirdi:

“Bu bir hukuk süreci değil; siyasetin baskı altına alındığı bir süreçtir. Türkiye’de hukuk sistemi ağır baskı altındadır. Biz muhalefete mensup insanlar, bu ülkenin ikinci sınıf vatandaşları değiliz. Adaletin olmadığı devlet, devlet değildir.”

Özdağ’ın sözleri, yalnızca bir savunma değil; demokrasi ve adalet mücadelesinin pusulası gibiydi.

Adliye Çıkışında Güçlü Dayanışma

Çağlayan’daki Adliye Sarayına Anadolu’dan gelen İl Başkanları, İstanbul İl ve tüm İlçe Başkanları da katılım sağladılar.

Liderlerini yalnız bırakmayan bu topluluk, siyasetin sadece hukuk mücadelesiyle değil, teşkilat dayanışmasıyla da güçlendiğini gösterdi.

Zafer Partisi’nden Birlik Tablosu

Adliye sonrasında İstanbul İl Başkanı Hakan Akşit ve Başkan Yardımcısı Namık Öztürk ev sahipliğinde İstanbul İl Başkanlığı merkez Binadaki yapılan kısa toplantıda ilçe başkanları çalışmalarını birbirleriyle paylaştı. Bu tablo, Zafer Partisi’nin örgütsel dinamizmini ve sahadaki kararlılığını yansıttı.

Ümit Özdağ’ın mahkemedeki hali, bir siyasetçiden çok bir bilim insanının vakarını yansıtıyordu. Siyasi nezaket, hoşgörü ve hukuk mücadelesi aynı çerçevede birleşti. Bu dava, tarihe yalnızca bir suç isnadı olarak değil; adalet arayışının sembolü olarak geçecektir.

Davanın üçüncü duruşması ise 24 Aralık 2025 tarihine ertelendi.

yilmazparlar@yahoo.com

4 Eylül 2025 Perşembe

DMW ve Dünya Çapında Tarihi Adımlar-Yılmaz Parlar

    ANASAYFA    EKONOMİ    TURİZM    SAĞLIK    GÜNCEL    SİYASET    BİLİŞİM   MÜZİK    MODA    ENERJİ    DÜNYA    MAGAZİN    KİTAP    SİNEMA     GIDA     SPOR    EMLAK    OTOMOTİV     KÜLTÜR SANAT 

DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği’nden Dünya Çapında Tarihi Adımlar

İş İnsanı Halil Sert’in Vizyoner Liderliğiyle Yeni Bir Dönem Başlıyor

Dünya diplomasisinin kalbinin attığı en önemli kuruluşlardan biri olan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, Prof. Giinther Meinel başkanlığında insanlığın geleceğini şekillendirecek dev projelere imza atmaya devam ediyor.

 Bu büyük vizyonun en güçlü temsilcilerinden biri ise, uluslararası arenada itibarı ve girişimleriyle dikkat çeken, Başkan Yardımcısı İş İnsanı Halil Sert.

Geçtiğimiz günlerde DMW İstanbul Ofisi’nde Halil Sert’i ziyaret ederek yeni projelerini dinleme fırsatı buldum. Söylemeliyim ki, dinlediklerim yalnızca Türkiye için değil, tüm insanlık için umut verici adımlar.

İnsanlık İçin Tarihi Proje, BM Engelliler Merkezi İstanbul’da

DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, yalnızca barışı değil, toplumsal eşitliği de önceliklendiren çalışmalara imza atıyor.
Engelli bireylerin topluma tam anlamıyla katılabilmesi için yürütülen kapsamlı çalışmaların sonucunda, İstanbul Boğazı’nda Birleşmiş Milletler Engelliler Merkezi kurulması kararlaştırıldı.

Bu tarihi adım, Senatör Serkan Bayram’ın öncülüğünde ve DMW’nin güçlü desteğiyle hayata geçiriliyor. Merkez, BM Kadın ve BM Çocuk kuruluşlarının yanında yer alacak ve İstanbul’u engelli bireyler için küresel bir diplomasi merkezi haline getirecek.

Bu dev vizyon, hiç kuşkusuz Halil Sert gibi duyarlı, vizyoner ve çalışkan liderlerin katkısıyla somutlaşıyor.

Londra’da Barış Kongresi, DMW’nin Gücü Dünyaya İlham Oldu

14 Şubat 2025’te Londra’da düzenlenen Barış Kongresi, uluslararası diplomaside bir dönüm noktası oldu.
DMW’nin girişimiyle hayata geçirilen kongreye, dünyanın dört bir yanından siyasetçiler, akademisyenler, diplomatlar ve barış aktivistleri katıldı.

Konferansta, Başkan Yardımcısı Halil Sert’in vizyoner katkıları öne çıktı. Silahsızlanma, barışın güçlendirilmesi, çatışmaların önlenmesi ve uluslararası kurumların etkinliği konularında yaptığı değerlendirmeler, katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.

İngiliz hükümetinin tam destek verdiği kongre, sadece Avrupa için değil, tüm dünya için yeni bir barış manifestosu olarak tarihe geçti.

Halil Sert, Diplomasinin ve İnsanlığın Yükselen Sesi

Görüşmemde Halil Sert’in yalnızca bir iş insanı değil, aynı zamanda küresel vizyona sahip bir barış elçisi olduğunu bir kez daha gördüm.
Onun stratejik bakış açısı, diplomasiye kattığı yenilikçi çözümler ve insan odaklı yaklaşımı, DMW’nin uluslararası alanda gücünü artırıyor.

Bugün İstanbul’dan Londra’ya, Kıbrıs’tan New York’a uzanan bu büyük diplomatik ağ, Halil Sert gibi liderlerin özverili çalışmalarıyla dünyaya ilham veriyor.

Bir gazeteci olarak söylemek zorundayım;

DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, dünya barışı ve insanlık onuru için bugün tarihe altın harflerle yazılacak bir mücadele veriyor. Ve bu mücadelenin ön saflarında yer alan Başkan Yardımcısı İş İnsanı Halil Sert, hem ülkemiz hem de dünya için gurur kaynağıdır.

İstanbul’u küresel diplomasi merkezi haline getirme hedefi, Londra’da barış için yükseltilen güçlü çağrı ve engelli bireyler için açılan yeni bir kapı...

Tüm bunlar, vizyoner liderlerin dünyayı nasıl değiştirebileceğinin en güzel kanıtıdır.

Teşekkürler DMW, Teşekkürler Halil Sert.

yilmazparlar@yahoo.com

7 Ağustos 2025 Perşembe

Ümit Özdağ, Atatürk’ün Yolundaki Tek Kale Lider-Yılmaz Parlar

  ANASAYFA    EKONOMİ    TURİZM    SAĞLIK    GÜNCEL    SİYASET    BİLİŞİM   MÜZİK    MODA    ENERJİ    DÜNYA    MAGAZİN    KİTAP    SİNEMA     GIDA     SPOR    EMLAK    OTOMOTİV     KÜLTÜR SANAT 

Ümit Özdağ’ın Bu Konuşmasını Tekrar Hatırlamak Zorundayız

Türkiye’de cesur olmak, yalnız kalmayı göze almak demektir. Prof. Dr. Ümit Özdağ, bu cesareti gösteren ve Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliğini siyasi arenada korkusuzca savunan ender liderlerden biridir.

3 Ocak 2023 tarihinde yaptığı bu tarihi konuşma, sadece bir siyasi beyan değil, Türk milletine yapılan bir çağrıdır. Hatırlamak, hatırlatmak ve yeniden düşünmek zorundayız. Çünkü bu konuşma, bir milletin yeniden uyanışının manifestosudur.

Tarihi Konuşmanın Önemi

3 Ocak 2023 – Türk Milletine Sesleniş
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın, Türk milliyetçiliği ve Atatürkçülük ekseninde yaptığı bu konuşma, sadece siyasi rakiplere değil; sessiz kalanlara, görmezden gelenlere ve unutmaya meyilli olanlara da net bir mesaj içeriyor.

Özdağ’ın Haykırış

“13 Milyon Sığınmacıya Sessiz Kalan Türk Milliyetçisi Olamaz”

Özdağ, Türkiye’deki demografik işgale karşı sessiz kalanları doğrudan hedef alarak, milletin gözüne perde çekilmesine isyan etti.

 “Türk Milliyetçiliğini Ayaklar Altına Alanlarla Siyaset Yapılmaz”

Erdoğan’ın “PKK ile açılım” politikasına değinerek bu çizgide yürüyenleri Türk milliyetçiliğinden dışladı.

 “Atatürk’e Ayyaş Diyenlerle Aynı Masaya Oturulmaz”

Havaalanlarından, tesislerden Atatürk’ün adını silenlerle iş tutanlara karşı net bir çizgi çekti.

“Zafer Partisi, Atatürk’ün Kurduğu Cumhuriyetin Son Kalesidir”

Zafer Partisi’nin ideolojik kökenini Orhun Abideleri’nden Gaspıralı’ya, Ziya Gökalp’e ve Atatürk’e dayandırarak, Türk milliyetçiliğinin tek siyasi temsilcisi olduğunu vurguladı.

“Federasyon Hayali Kuranlar Türk Milliyetçisi Değildir”

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na atıfta bulunarak, federatif yapıya kayan zihniyeti eleştirdi.

“Siyasetin Eşantiyonu Değiliz”

Türk milliyetçilerinin siyasette görmezden gelinmesine sert bir tepki gösterdi.

Son Direnç Hakkı, Zafer Partisi

Zafer Partisi’nin, örtülü istila olarak nitelediği sığınmacı akınına karşı Türk milletinin “ilk ve son direnç hakkı” olduğunu belirten Özdağ, tüm Türk milliyetçilerini ve Atatürkçüleri bu saflarda birleşmeye davet etti.

Ümit Özdağ’ın Arkasındaki Akademik Güç

Siyaset bilimi profesörü olan Ümit Özdağ, sadece bir siyasi figür değil, aynı zamanda akademik bir otoritedir.

Türkiye’nin içinde bulunduğu sosyopolitik sorunları sahadan gelen bir bilgi birikimi ile yorumlayan nadir liderlerdendir.

Almanca ve İngilizce’yi ileri düzeyde bilen, yurtdışında eğitim almış ve birçok alanda akademik katkı sunmuş bir lider olarak, sahici ve bilimsel temellerle hareket etmektedir.

Bugün yaşadığımız sorunları görebilmek için sadece iyi bir lider değil, aynı zamanda cesur bir yürek gerekir.

Prof. Dr. Ümit Özdağ, bu yüreği ve bilgeliğiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için hayati önemde bir mücadele veriyor.

3 Ocak 2023 tarihli bu konuşma, tarihe bir not, geleceğe bir manifestodur.
Hatırlamak, hatırlatmak ve harekete geçmek zorundayız.

Konuşmanın Tam Metni;

Sevgili Türk Milliyetçileri, Sevgili Atatürkçüler,

Cumhuriyetimizin bir Türk devleti olduğunu ifade eden 1924 Anayasası’nı reddeden kişi, Türk milliyetçisi değildir; Atatürkçü hiç değildir.

Etnik ve mezhepsel kimliklere siyasal kimlik vereceğini vaat ederek yola çıkan birisi Türk milliyetçisi olamaz, Atatürkçü de olamaz.

Bugün ülkemizi 13 milyon sığınmacı ve kaçağın istilasına uğratırken ses çıkarmayanlar da Türk milliyetçisi değildir, Atatürkçü değildir.

“PKK ile Erdoğan’ın yaptığı açılımdan daha iyisini yapacağız” diyenler, Türk milliyetçisi olamaz, Atatürkçü değildir.

Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alanlarla siyaset yapanlar Türk milliyetçisi değildir, Atatürkçü de değildir.

Atatürk’e “ayyaş” deyip ismini havaalanlarından ve kamu tesislerinden silenlerle bir araya gelenler, Türk milliyetçisi değildir, Atatürkçü değildir.

“1921 Anayasası” diyerek, “Kurtuluşa evet, kuruluşa hayır” diyenlerle; Türkiye’yi Arap demografik işgaline sokanlarla yürüyenler de Türk milliyetçisi değildir, Atatürkçü değildir.

Atatürk’ün bastırdığı bir isyan nedeniyle ona “soykırımcı” diyen adamı milletvekili yapan Atatürkçü olamaz.
Atatürk’e “kefere” diyen birini milletvekili yapan kişi, ne Türk milliyetçisidir ne Atatürkçüdür.

Atatürk’ün kurduğu millî devleti, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ile federalleştirmeye çalışanlar da Türk milliyetçisi değildir, Atatürkçü değildir.

Zafer Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi olan millî, üniter ve laik devlet fikrinin siyasetteki tek temsilcisidir.

Zafer Partisi, Orhun Abideleri’nden Gaspıralı İsmail, Yusuf Akçura, Ziya Gökalp çizgisine; oradan da Atatürk’ün önderliğinde şekillenen Türk milliyetçiliği siyasal projesinin bugünkü yegâne taşıyıcısıdır.

Zafer Partisi; kirletilmek, etkisizleştirilmek ve yok edilmek istenen Türk milliyetçiliğini, Atatürk çizgisinde 21. yüzyıla taşımayı hedefleyen tek partidir.

Bu anlamda Zafer Partisi, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin fikir merkezidir. Aynı zamanda Türk milliyetçiliğinin son direnme ve savunma hakkıdır.

Zafer Partisi, ülkemizi iç savaşa sürüklemeyi ve “Büyük Kürdistan”ı kurmayı amaçlayan stratejik göç mühendisliği karşısında da Türk milletinin ilk ve son direnç hakkıdır.

Sevgili Türk milliyetçileri, sevgili Atatürkçüler;

Bölücü örgüt HDP kadar değer verilmeyen, siyasette adeta eşantiyon muamelesi gören Türk milliyetçilerini ve Atatürkçüleri;

Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni kuruluş ilkeleri temelinde savunmak üzere Zafer Partisi’ne davet ediyorum.

“Oylarını nasıl olsa bize verecekler” diye küçümsenen tüm Türk milliyetçilerini, tüm Atatürkçüleri; Zafer Partisi saflarında birleşmeye çağırıyorum.

100 sene önce ordularıyla Anadolu’yu işgal eden emperyalizmi yenilgiye uğratan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde;

Bugün 13 milyon sığınmacı ile gerçekleşen örtülü istilaya karşı tek başına mücadele eden Zafer Partisi’nde yer almaya sizleri de davet ediyorum.

Yaşasın Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti!
Yaşasın Büyük Türk Milleti’nin Zaferi!

yilmazparlar@uahoo.com

Aylin Özsavaş Neden TÜRSAB'a Aday-Yılmaz Parlar

      ANASAYFA      EKONOMİ      TURİZM      SAĞLIK      GÜNCEL      SİYASET      BİLİŞİM     MÜZİK      MODA      ENERJİ      DÜNYA      MA...